İş dünyasından yaşanmışlıklar
Bu seride sizlere, iş dünyasında gerçekten yaşanmış bazı anekdotlar sunacağız. Bu yaşanmışlıklar, Süleyman Işık tarafından kaleme alınmış olmakla birlikte bu sayfa herkese açık. Yaşadığınız ilgi çekici olayları bize yazın lütfen.
Kapıyı kim kilitledi?
Bir deri firmasında işe başladım. Firmanın patronunu tanıyorum. Çalışılacak biri değil. Zaten kendisi de benimle çalışmaya can atmaz. Oğlu geldi bir gün. Babasının artık kenara çekilmek istediğini, bu nedenle şirketin yönetimini kendisine bıraktığını söyleyip birlikte çalışmamız konusunda ısrar etti.
Benim tek şartım vardı: Dizginler kendi elinde olmalı, babası ya da amcası işe karışmamalıydı. El sıkıştık, işe başladım. Önce şirkete bir Genel Müdür bulduk. Sonra eksik olan birçok pozisyon için yöneticiler. Bir yandan şirketi fotoğraflamaya çalışıyor, diğer yandan planlamalar yapıyorduk.
Derken 2 aya kalmadı, yan koltuktan arabanın direksiyonuna yapışan baba oğlunun ensesinde boza pişirdi, sonra da verdiği yetkileri geri alıp oğlunun fabrikaya giriş çıkışını yasakladı.
Ayrılmayı kafaya koymuştum. O olay bardağı taşıran son damla oldu. Satış müdürlüğü için yalvar yakar ikna edip işinden ayırdığımız arkadaş ay sonunda maaş zarfına baktığında anlaştıkları paranın üçte birini bulmuştu. ‘Herhalde kalanını açıktan vereceksiniz değil mi?’ sorusuyla patronun kapısını çaldığında aldığı yanıt şok ediciydi: ‘Genel Müdür’le kaça anlaştın bilmiyorum ama benim nezdinde senin ederin bu kadar. İster çalış, istersen çek git’.
Bu duruma, haksızlığa uğrayan Satış Müdürü’nden daha çok içerlemiştim. İstifaen ayrılmamı Genel Müdür ‘Birkaç ay bekle, işler düzelmezse birlikte ayrılırız’ diyerek engelledi. Bu arada, Satın Alma Müdürü olarak işe bizimle birlikte başlayan arkadaş ise gecesini gündüzüne katıyor, evinden getirdiği bilgisayara stok kayıtlarını giriyor, aklı sıra ASS (Asgari Stok Seviyesi) miktarlarını belirliyor, stok maliyetleri üzerinde kafa patlatıyordu.
Bir gün öğleye doğru nefes nefese odama geldi. Tuvalete gidip odasına döndüğünde odasının kapısının kilitlenmiş olduğunu, anahtarın nerede olduğunu kimsenin bilmediğini söyledi. Birlikte aradık taradık ama anahtarın yerini bilen yoktu. Koridorda patronla karşılaşınca bu kez ona sorduk.
-Efendim, odamın kapısı kilitli ve anahtarı da bir türlü bulamıyoruz da...
-Ben aldım.
-Şey siz mi aldınız? Neden acaba?
-Valla biz senden makine makine dolaşıp ustalardan neye ihtiyaçları varsa onları tespit etmeni, sonra arabaya atlayıp gidip tedarik etmeni istedik. Sen ise bir tutturmuşsun bilgisayar, stok mtok başka bir şey bildiğin yok. Bundan sonra oturmayacaksın. Yoksa odanın anahtarını yine fellik fellik aratırım.
Daha fazla durmanın gereği yoktu. Genel Müdürü beklemeden ayrıldım. Kapısı kilitlenen Satınalma Müdürü, bugün büyük bir şirkette Genel Müdür. Patron ne mi yapıyor? İşin acı tarafı, bunları yapan patron bugün insan doğasını anlama ve yaşatma diye başlayan bir derneğin başkanı…
Kaynak: Memleketimden İnsan Kaynakları Manzaraları
Comments