Kriz dönemleri en güzel check-up zamanlarıdır. Yönetim sistemi kokpitiniz size hangi verileri sağlıyor? Havacılığın ilk dönemlerinde pilotun sürekli dikkati gerekmekteydi. Uçuş menzillerinin artmasıyla saatler süren uçuşlarda bu sürekli dikkat, yorgunluğa sebep olmaya başladı ve pilotların bazı görevlerini devralmak üzere otomatik pilotlar tasarlandı. Günümüzde başta büyük yolcu uçakları olmak üzere havacılıkta otomatik pilot çok yaygın olarak kullanılmakta. Peki şirket yönetiminde de sürekli kumandayı elde tutmak mümkün mü? Yoksa yönetim sistemi denen şey, bir nevi otomatik pilota mı bağlı? Yönetim sistemlerine eski bakış açısıyla duvara asılacak bir belge ve onun getirdiği bürokrasi olarak bakmak yerine hedefi, koordinatları ve hedefe nasıl ulaşılacağını belirleyen bir mekanizma olarak bakarsak üst yönetimin kararlılığı ve desteği de sağlanacaktır. Başka bir soru, otomatik pilot nereye kadar bize yetebiliyor? Asıl pilota ne zaman iş düşüyor? Bir firma sahibi ya da yönetim kurulu "biz işleri otomatik pilota bağladık ama ne yapalım, fırtına çıktı bizi sistem sağlıklı inişe geçiremedi" diyebilir mi? Aynı şekilde yönetim sistemini firmada tek bir bir birime bırakmak da tehlike arz ediyor. Oysa ki yönetim sistemi ancak üst yönetimin liderliğinde sağlıklı şekilde kurulur, yönetilir ve gelişir. ISO 9001:2015 versiyonunun sağladığı en büyük fark da burada. Şirket sahipleri, üst düzey çalışanlar, şirketin geleceğinden sorumlu tüm personel; günümüzdeki kriz ortamında yönetim sistemlerini firmanızın yönetim kokpiti olarak değerlendirebilir, standart işleri otomatik pilota bağlayıp gerçekten üzerine eğilmeniz gereken riskli alanları, hasar beklentilerini, yasal zorunlulukları ve sürekli iyileştirme konularına efor sarf edebilirsiniz. Ayrıca bu tür durumlarda ani manevralar gerektiğinde sistem tüm girdi ve çıktıları ile karar alıcıların emrinde olacaktır. Yönetim sistemleri yolculuğunda yalnız değilsiniz.
Müge Balkış Eğitim Uzmanı/Danışman
Comments